Selam!
Ben Remzi Serhat İşbecer, kurucumuz Remzi İşbecer’in torunu ve üçüncü neslin bir temsilcisi olarak şirketimizin genel müdürüyüm. Bloğumuz için bizzat ben içerik üreteceğim ve şirketimizden haberleri elimden geldiğince kendi üslubumda sizlere aktaracağım. Yazmayı öğrendiğimden beri yazıyorum, ama böylesi bir yazma tecrübesi benim için bir ilk olacak. Hele ki yazmam gereken, deri makineleri üreten firmamız için bir giriş yazısı olunca, uzun bir süre nereden başlasam diye düşündüm. Sonra yukarıda gördüğünüz fotoğraf geldi aklıma… Demaksan ailesini anlatmaya buradan başlamaya karar verdim. Resim İzmir Deri Fuarı’nda çekilmiş. Sandalyede elinde balonla oturan ve ayakları yere değmeyen o güleç çocuk benim. Ayakta duran ise Yönetim Kurulu Başkanımız ve babam Azem Yılmaz İşbecer. Yıl 1992-93 olmalı. O sene stand açmıştık fuarda, fuar Kültürpark’taydı ve içinde lunapark da olan koca bir fuar alanında küçük bir çocuk olarak çok eğlendiğimi hatırlıyorum. Zaten çocukluğum imalatın içinde geçti. Çok küçük yaşlarda bile babam beni fabrikaya götürürdü, imalathane benim oyun alanımdı. Koştururdum, eğlenirdim; bir neşe kaynağı olarak imalata renk verirdim. Biraz büyümeye başlayınca ufak tefek çalışmaya da başladım pek tabii. İbrahim abinin çırağı olarak, gergi makinesi rulmanlarına bilye dizmişliğim de vardır. Derler ya “işyerindeki arkadaşların senin asıl ailendir, çünkü en çok vakti orada geçirirsin” diye, işte çocukluğumdan beri büyük bir mutlulukla bu ailenin içindeyim. Evet, Demaksan bir ailedir. Vecizenin de ötesinde, biz burada gerçek bir aileyiz. Sevgili ustabaşımız Sadi abi 32 yıldır bizimle beraber, diğer ustabaşımız Naim abi de öyle.
Arkadaşlarımızın çoğu on yıllardır burada. Hâlen imalatta dolaşırken, on yıllardır tanıdığım, deyim yerindeyse “ellerinde büyüdüğüm” abilerimin yanında o ayakları yere değmeyen çocuk sandığım oluyor kendimi. Ama öte yandan, onlarla beraber içinde bulunduğumuz bu gemiyi, nice limanlara daha ulaştırmak üzere ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz. Sektöründe trend belirleyen bir firma olarak, başarılarımızdan aldığımız şevkle, hep daha iyiye ulaşmak üzere yılmaz bir azimle çalışıyoruz. Çünkü yaptıklarımızdan daha iyisini yapabilecek olan da biziz ve Allah’ın izniyleyapacağız. *** Giriş yazısı yazmak zordur. Bir fotoğrafın sayesinde, bu işi kotardığımı düşünüyorum.Bundan sonra da böylece yazmak istiyorum, umarım beğenirsiniz.Yeniden selam!Remzi Serhat İşbecer